AY'LA SELAMLAŞMAK...
Sabahın bir vakti güneş doğmadan az önce hilal formunu almış Ay dağların tepesinin az ötesinde karşılıyor bakışlarımı. Geceye ışık veren Ay gün ağarsa da kaybolmamış henüz. Demek ki Ay'ın diyecekleri var bana. Bu vakit olmuş kaybolmadığına göre. İlk selamı Ay'a verip bekliyorum gözlerim kapalı Güneş'in doğmasını. Biraz sonra doğacak Güneş'in şahitliğinde Ay ile başlıyorum sabahın çok mu çok erken vaktinde muhabbete. Sevgili Ay formunu yenilemiş olman formumu yenilememe için bir uyarı mı? Ay: Ey yolcu seni bu aralar dolmuş, taşmış, hatta ve hatta aşmış buluyorum. Birazcık kendine gel, hizala kendini, azıcık ta olsa şekil değiştir. Benim kadar incelmesen de azıcık incelmekte fayda var. Gülümsüyorum Ay'a. Bu kadar nobran olmak zorunda mısın? Sevgili Ay. İncelecek vakit mi var. Hareket alanı mı kaldı bana? Görmüyor musun halimi? Ay: Ah tatlım ne zamana kadar kurban rolünü oynayıp şikayet enerjisinden çıkacaksın? Bende sorarım...