Kayıtlar

Ocak, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KELİMELERİN ARDINDAKİ FOTOĞRAF...

Resim
Ne vakit yolum bir fotografçıya düşse okula kayıt yaptırmak adına çektirmiş olduğum  ilk vesikalık fotoğrafımın anısı gelir aklıma . Foto Derya  ilimizin ilk fotografçısı mı?  Bilmiyorum ama benim için  bir ilktir  vesikalık çektirmek. Babamın eline sıkı sıkı tutunup  girmiştim    heyecanla içeri. Mevsim sonbahar aylardan Eylül. Çerçeve içine oturtulmuş gelin ve damatların asılı durduğu duvarın önüne oturan masadaki amca ayağa kalkarak tokalaşmıştı babamla. Babam "Hıdır bey bizim kızı okula yazdıracağız vesikalık lazım." demişti uzun boylu göbekli amcaya. Vesikalık  fotoğraf nasıl çektirilir o an bilmesem de  ömür boyu unutulmaz anlarımın arasında yer aldığını söyleyebilirim size. Adının Hıdır olduğunu babamla sohbetinden öğrendiğim amca ile birlikte karanlık  bir odaya girişim, bir tabureye kucaklanıp oturtulduğum, çenemin sağa sola gıdım gıdım çevrildiği, başımın bir miktar aşağı, bir miktar yukarı emirleri ile emme basma tulumba ...

AŞIK İLE MAŞUK...

          Günlerden bir gün Gül kokulu kadın ses etmişti yolda karşılaştığı nokta yolcularına. Adımladığınız yolu anlatın kendi dilinizce. Noktaya doğru yolculuk yapan her bir yolcu heyecanla kendi dillerinin döndüğü , gözlerinin gördüğü, kulaklarının duyduğu, anladıkları  ve bildikleri yerden aralamışlar ve aktarmışlar yolculuğun içindeki hallerini. Ben  ise bir avare yolcu olarak dedemin dizinin  dibinde, yanan sobanın tavandaki aksinin dansı eşliğinde,  anlatılan masalların kahramanlarına hayal dünyam  içinde eşlik eden biri olarak yolculuğuma sıfırdan başlayıp masal tadında  adım adım anlatmayı seçmiştim o vakit. Yarım kalsa da avare yolcunun masal tadında kelimelerle gezintisi avareliğime sayıp geçiyorum o kısmı. Dün gece rastladım beyaz bir sayfada beşten altıya geçen Aşık ile Maşuk'un masalına. Masalı yazmışım çocuklarda yok dizimin dibinde, sizlere anlatayım bari tepemde yanan lambamın aksinde. Biri bana masal anlatsa b...

SOL KÖŞEDEKİ BÖLME...

  "Aşkın gözyaşları" kitabı elimde, Mevlana ile Şems arasındaki hamuşluk eşliğinde yaşanan  aşka, kirpiklerimin ucunda biriken gözyaşları, yarenlikle eşlik ediyor. Aşk'la birlikte ağlaşıyoruz anda. Son zamanlarda yolculuğuma eşlik eden kartlar, kitaplar,  taşlar, mumlar, dedemden kalma tesbih daha dün özene bezene kalp şeklini vermişler diye atmaya kıyamadığım rengimi, sevgimi, kendimi ekleyerek  bakışımla yeniden yarattığım  ilk el emeğim kalpten eserim, annemden yadigar sandığın üstünde  bir disiplin içinde yerlerini almış vaziyette aşkın gözyaşlarına tanıklık ediyorlar. Sevgi ile kirpiğin göze değdiği yerden buğulu buğulu onlara bakarken buluyorum kendimi. Bu sandıkla bana taşınan manada mest oluyorum bir anda. Ah anneciğim ah diyorum. Ben mahzunlaştıkça sandık ta mahzunlaşıyor benimle birlikte. Bir anda ikimizde özlemle doluyoruz sanki. Kendimi bildim bileli annemin en kıymetlisi ve değer biçtiklerini sakladığı yerdi. Herkes çabucak ulaşıp açmasın diye ...