DİNGİNLİKTE SAKLI MUCİZE...

Bugün dağınık bir enerji içinde savruluyorum bir o yana bir bu yana. Aylardan Haziran günlerden Cumartesi olunca gezegenlerin çatışmasından mıdır? Benim içsel çatışmamdan mı?  Bilmiyorum ama  ihmal edilmiş , terkedilmiş gibi hissettiriyor içinde bulunduğum sistem. Dinginliğimi korumaya çalışarak Türk kahvesi eşliğinde  toparlamaya çalışıyorum kendimi. Bir kalkıp bir oturuyorum olduğum yerde. Kabıma sığmaz haldeyim vesselam. Yolculuk içinde yolculuğa çıkmak mı bu ağırlığın sebebi. Yoksa  avareliğin zavallı hissettirdiği bir hal mi? Biliyorum ama bilmezlikten geliyorum gibi. Gökyüzü gibi kapalıyım yani. Gökyüzünün öfkeli ve kızgın haline bulutlar dayanamayıp çakmalar, gürlemeler, parlamalar eşliğinde boşaltıyorlar biriktirdiklerini. Bulutlara sesleniyorum bende sizin gibi olmak istiyorum. Kimseyi gözetmeden akıtmak istiyorum biriktirdiğimi. Gökyüzü gibi kapalıyım. Gökyüzü oldukça öfkeli ve kızgın. Çıkarttığı seslerden belli. Bense ne  öfkeliyim  nede  kızgın sadece kırgınım kırgın. Solumu kıran, varlık sebebim sağımı temsil eden parçama. Kızgın yada öfkeli olsaydım gözlerimden aktırdım  yaşı,  ıslatırdım yanaklarımı. Gelir geçerdi, boşalan sağanak yağmur gibi, ahmak ıslatırdı belki. Çıksam şu yağmurda ıslansam ahmaklığım tescillenirse rahatlar mıydım ? Acaba. Kırgınlığımı akıtsam, dökülenler  sevdiklerimi ıslatır diye dinginlik içinde garip bir halde suskunum. Suskun.  Osho'yu  oturtmuşum yanı başıma pandoranın kutusundan dökülenleri yorumluyor bu avare yolcuya. "Öğreticilik" nedir? Ne  anlama gelir, son nefesini veren bir ustanın dilinden anlatıyor ustaca. Öğrenciler  beyaz bir sayfanın içinde dizlerinin üstüne çökmüş gözleri nemli soruyorlar ustasına " Bugüne kadar ustan kimdir bize söylemdin"  diye.  Son nefesten az önce cevaplıyor Usta: " Ben hemen hemen herkesten bir şeyler öğrendim diyor. Tüm varoluş benim ustam. Bir köpeğin nehre atlayıp doya doya su içişinden, bir hırsızın yarına umutla bakışından, bir çocuğun mum ışığının varlığının kaynaktan geldiğini söyleyişinden herkes ve her şey bana ustalık yaptı..."  Osho ile göz göze gelince  a be avare yolcu! Minnettar olup sevinsene, yaşadığın duruma kırılıp üzüleceğine gülüp eğlensene "Yaşadığın tüm durumlar sana öğreticidir senin ustandır. Sadece izleyici ol ve öğrettiklerini keşfet." Gökyüzü sakinleşiyor. Yağmur şiddetini kaybedip usul usul toprakla buluşuyor. Ben Osho'dan öğrendiklerimle birlikte dinginlik içinde saklı olanları izleyerek bir oyuna çeviriyorum düşen damlalarla birlikte yüreğimi ıslatanları. Dinginliğin içinde  saklı olan mucizevi hali yakalıyorum. Varoluş içinde  herkesin ve her şeyin  bir öğretici olduğunu öğrenmek,  kalbimi serinletiyor  yağan yağmurla birlikte...

15 Haziran 2024
Günay AKBAYIN YİĞİT

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Günay Hanım uzun süredir yazdıklarına dair düşuncelerimi seninle paylaşmak istiyorum. Daha fazla ertelemeyeceģim.
Hayal dünyanın bu kadar zengin olduğunu bimiyordum, gerçekten de çok iyi. Kurgu yeteneğin de güclü. Hayalle gerçek arasında kurduğun bağ hiç de fena değil. Kullandığin dil gayet estetik, içerikle uyumlu bir filin var.
Şunu da söylemeliyim ki, on dokuzuncu yy romantiklerinin hayale düşe ve söyleyiş güzelliğine dayalı sanat ankayışları realistlerce snat için sanat anlayışından dopayı eleştirildi.
BİR AVARE YOLCU dedi ki…
Sevgili arkadaşım düşüncelerinizi paylaşmanız benim için çok kıymetli. Olumlu düşünceleriniz beni mutlu etti. İsminiz yazmadığınız için kim olduğunuzu bilemedim ama cümlelerinizden beni tanıdığınız kanısına vardım. Benim bakış açıma göre zıtlıklar birbirini var eder.Tekrar teşekkür ederim.❤️❤️❤️🙏🙏🙏

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİYAH BEYAZ BİR FOTOGRAF KARESİ

ÜSKÜDAR'A GİDERİKEN...

CEMRELER DÜŞMEDEN ÖNCE...