TAN KIZILLIĞINDA ÖZGÜRLÜK...

Uykulu gözlerle gökyüzündeki kızıllığı izlemekteyim. Gözlerim bulutlarlarla parelel saat  05.05"i göstermekte. Özgürlük iki ile çarpılmış  gibi oldukça yüksek bir pencereden gökyüzüne kanat açıp  uçmaktayım. Daha bir kaç saat önce  yeryüzünün sağlamlığını hissederken şimdi kuşlara  özenen bir mucidin düşüncesinin içinde sanki yere basmışçasına sorgulamadan, boşluğun üstünde , gönül rahatlığı ile oturmaktayım. Yok arkadaş yok bu bir yanılsama olmalı. Daha dün bulutlara bakıp kimseyi gözetmeksizin ağlamalarına  gıpta eden ben, bugün o bulutların kardeşliğinde gökyüzünün tan kızıllığında seyirdeyim.  Boşlukta oturup  güven halinde yol almaktayım gökyüzünde. Ne garip! Oysa ki insanoğlu denilen varlık sağlamlık arar durduğu  yerde. Boşlukta demirden bir kuşun  bağrında uyuyanlar var birde. Uykulu gözlerle uykuya teslim olmuş gözlerin üzerinden eğilip şafağı müjdeleyen kızıllığın seyrinin keyfi ise bir başka. Yan koltuktaki kadın beş yıldızlı bir otelin en güzel odasında uyuyormuş gibi yayılmış koltukların boşluğuna. Siz gökyüzünde sereserpile uyudunz mu hiç? Bu kadın kapişonunu yorgan oturduğu koltuğun yaslanacak kolunu yastık yapmış  kendine alemler arasında  seyehat etmekte. Ah severim  hem yoluma arkadaş olanı, hem de sabahın erken vakitlerini. Güneş  yüzünü kızıllığın içinden gösterirken, yerde olsaydım ellerimi açar,  yüzümü ışığına  döner, kamaşan gözlerimi kapatıp, yakarırdım yaradana. Şimdi paralelden gelen ışığını  sol yanımdan selamlıyorum seni. Selam canım Güneş 'im ,selam yaşam kaynağım, beni bir yerde bir gökte gezdirenim. Yolculuk içinde  yolculuk yaptırıp bir diyardan bir başka diyara taşıyanım, halden hâle  dönerken renk değiştirenim.  Günümüz  aydın olsun  Bastığımız yer boşluk olsada her daim güvenle, teslimiyetle, sevgiyle, kah yeryüzünde, kah gökyüzünde, güzel mi güzel yolculuklarımız olsun. Ben bu duayı ederken anonslarla inişe geçeceğimiz duyruluyor. Hafif bir sallantı, büyük bir uğultu eşliğinde. Kemerler takılıyor, koltuklar dikleştiriliyor, pencerelerin perdeleri indiriliyor.Hep merak etmişimdir inişe geçerken o küçük  pencerelerde ki perdeler neden indirilir diye? Gökyüzü ile yeryüzü arasında da var mıdır? Bilinmemesi gerekenler için indirilen ince perdeler. İnis hazırlıkları tamamlandıktan sonra  kaptan pilot yolculuğun seyri ile ilgili bilgiyi verip inişe geçtiğinin haberini bir kez daha  duyuruyor. Oh be uçmak  böyle birşey. Bir kuşun kanadında sabahın tan kızıllığını seyre dalarken, demirden kușun ayakları açılırken yerle yeksan olmanın sürtünme kuvveti ile çıkan sese, yolcular alkışları ile eşlik ediyorlar. Teșekkürler kaptan bizi sağ salim uçurup bir diyardan bir başka diyara bir kuşun kanadında, boşluğun üzerinde,  gezindigimizi hissettirmeden, saat özgürlüğü beş geçe, tan kızıllığını seyre daldırıp yeryüzüne ulaştırdığın için.     

 18.Haziran  2024

Günay AKBAYIN YİĞİT

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİYAH BEYAZ BİR FOTOGRAF KARESİ

ÜSKÜDAR'A GİDERİKEN...

CEMRELER DÜŞMEDEN ÖNCE...