DEDEMİN DİZİ...
S arp dağların ve akarsuların eşliğinde adımlarken yorgunluk basıyor zaman zaman. Dinlenmek ve dinlemek istiyorum bir süreliğine de olsa dağların, suyun, akışın, akış içinde saklı olan içimdeki benin sesini . Bir esneme eşliğinde kapayıp gözlerimi ve gerisin geri dönüp zamansız zaman içinde masal anlatıcı dedemin yanına kırıyorum dizimi. Yolculuk içinde yolculuk, çocukluk içinde çocukluk yapmaya karar veriyorum anda. Dedemin sakinliğine, dedemin bilgeliğine ihtiyacım var çünkü. Kapalı gözler ardında saklı bir köy, bir masal, bir çocuk, birde oldukça bilge bir adam Bao. Topraktan yapılmış iki odalık damın yerine kurulan üç oda, bir salon, betondan yapılmış, evdeki dedemin odasında, dizinin dibine çöküvermiş bir çocuk oluveriyorum bir anda. Gözlerimi kapamayı bu sebeple çok seviyorum çok. Geçmiş ile gelecek arasında yolculuk yaptırıyor bu karanlık ardında saklı aydınlık. Canı masal dinlemek isteyen, o masalı dinlerken hayal kuran, hayallerin içinde kaybolup, uyuyak...