SOL KÖŞEME KONAN KELEBEK...
İki kız çocuğu olarak tahtadan bir divanın üstünde elimizde bir kitap varoluşun içinde yer alan canlı cansız varlıkları öğreniyoruz kendimizce. Birimize ödev olarak verilmiş yaşamın içindeki varlıklar, diğeri deneyimleyerek hâlâ tanıma çabasında varoluşu. Birimiz yarım asrı devirmiş içindekilerle yoğrulmuş, diğeri işin başında içindekileri bir rehber eşliğinde aralamakta. İkimiz ellerimizle çeviriyoruz kapağın ardındaki ilk sayfayı. İçindekiler-içimdekiler. Harika bir sayfa aralanıyor. Minnettarım sana çocuk araladıkların için. Bu kitabı kim yazmış ve tasarlamışsa ellerine ve yüreğine sağlık deyip tahta divan üstünde uzaktan selam yolluyorum kendisine. İçindekilerin sol köşesine bir kelebek kondurmuş yazar. İçindekiler-içimdekilere başlamak kelebekler kadar mutluluk verici olmalı. Sol köşe, kelebek ve mutlulukla karşılamışken bizi farkındalığı olsun istiyorum bu sayfanın. Mutluluğu tanımlamak üzere bir kutu aralıyorum ardından .Yazarı adını "Farkındalık Kutusu " koymuş . Hoş geldin safalar getirdin içimdekilere sevgili dostum Kezban Bektaş, farkındalık ustası kadın. Konuksun madem bu gece sayfama kelebek ile tasvir edilen mutluluğu tanımla hepimize. Hemen dahil oluyor sohbete. Mutluluk: "Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşmaktan duyulan kıvanç durumu olan mutluluk, tüm duygular gibi gelip geçer. Mutluluk tüm diğer duyguların bastırılması değildir. Tüm duygular dolu dolu yaşanınca ve akışta olununca mutluluk kendini gösterir. Sürekli mutlu olmak çıldırtıcı olurdu. Sürekli mutluluktan kastım aslında huzurlu olmaktır." diye tanımlayarak farkındalık yaratıyor anında. Uzaktan gelen düğün dernek sesleri mutluluğun tanımını destekler gibi " Eller oynasın eller, diller kaynasın diller..." türküsü ile taçlandırılırken, gelin hanım mutluluk oyununa davet ediliyor çığlık çığlığa. Akışın içinde sesimi duymasalar da mutluluk oyununda halaya duran ve durduranlara da selam olsun diyerek çiftlere oturduğum tahta divan üstünden mutluluklar diliyor ve mutluluklarının sürekli olmasını ve huzurla dolmasını diliyorum. Aralanan kitabın içindekiler sayfasının sol ucuna kelebek konmuşken, içimdekilere de kelebek iliştiriyorum anda. Birde düğün dernek, çalgı cengi, eğlence eklenmişken halaya durmazsam ayıp olur valla deyip kaldıran olmasa da kendimi dahil ediyorum coşkulu sesler eşliğinde çekilen halaya. İçimdeki kız çocuğu davulun, zurnanın, orkestranın çıkardığı müzik eşliğinde halaya duruyor, yeni çiftlerin sol köşesine konmuş kelebeğin şerefine, kol kaldırıyor oyuna katılıyor bulunduğu yerde. İçindekiler ve içimdekiler ile birlikte bir sayfa aralanırken, bir başka sayfa daha aralanıyor ardında. Mutluluk bir kelebekle birlikte kanatlanıp, eğleniyor sol köşemde. Eğlenceli buluyorum halimi. Biraz sonra uçacak olan kelebeği, gelip geçecek mutluluğu, kalan huzuru, aralanan sayfaya dizilmiş olan içindekilerle başlayıp içimdekilere vardıran her bir varlığı onurlandırarak sonlandırıyorum içine dahil olduğum oyunu...
10.08.2024
Günay AKBAYIN YİĞİT
Yorumlar