BİR SABAH SAYFASINDAN...

Sanatçının Yolunda Bir Adım Daha...

Noktaya Yolculuk Akademi kurucusu, benim “Gül Kokulu Kadın” olarak adlandırdığım canım hocam Cemile Gül Aygül’ün öğrencilerinden, arkadaşım sevgili Gaye’nin düzenlemiş olduğu bir okuma atölyesinde, Julia Cameron’a ait Sanatçının Yolu adlı kitap hafta hafta okunmuştu. Sevgili Gaye’nin bu kitabı seçmesinin sebebi, her birimizin içinde yatan yaratıcılığı bu kitabı rehber alarak ortaya çıkarmanın mümkün olduğunu öğretmekti diye varsayımda bulunuyorum.

Ben, atölyeye özel durumumdan dolayı katılamadığım hâlde günlük üç sayfa yazma kuralına mümkün olduğunca uydum. Bu kısmı bile bana inanılmaz bir değişim ve dönüşüm yolunu araladı. Her gün olmasa da, mümkün oldukça yazmaya hâlâ devam ediyorum.
Okumadıysanız Sanatçının Yolu adlı kitabı okumanızı tavsiye ederim.

> "Her olumlu cümle bir duadır ve her dua yanıt alır."
Bu cümleye yürekten inanan biri olarak, Sanatçının Duası ile başlayalım bir sabah sayfasına.




SANATÇININ DUASI

Ey yüce Yaradan,
Sana ve hemcinslerimize hürmet amacıyla,
Senin adına burada toplandık.
Kendimizi araç olarak sunuyoruz.
Yaşamımızı senin yaratıcılığına açtık.
Eski fikirlerimizi sana teslim ettik.
Senin yeni ve daha kapsayıcı fikirlerini kabul ediyoruz.
Senin bizi yönlendireceğine güveniyoruz.
Seni izlemenin güvenli olduğuna inanıyoruz.
Senin bizi yarattığını
ve bu yaratıcılığın senin ve bizim doğamız olduğunu biliyoruz.
Yaşamımızın, kendi düşük nefis değerimize göre değil,
senin planına göre belirmesini istiyoruz.
Senin vasıtanla ve birbirimizin yardımıyla iyileşmek ve bütün bir insan olmak için,
çok geç, çok küçük veya çok kusurlu olmadığımızı bilmemize yardım et.
Birbirimizi sevmemize, gelişirken birbirimizi yüreklendirmemize
ve birbirimizin korkularını anlamamıza yardım et.
Yalnız olmadığımızı, sevildiğimizi ve sevilir olduğumuzu bilmemize yardım et.
Sana tapınmak için yaratmamıza yardım et.




27 Kasım 2023, Saat: 06.21

Yazdığım sabah sayfasını Sanatçının Duasından sonra sizlerle paylaşmak istiyorum:

> "Güne dünden kalan bir yorgunluk hâliyle başlıyorum.
Gece geç saatte yatıp sabah erken kalkmaya çalışmak, üstüne üstlük havanın yağışlı olması ve karanlık, uyanmamı epeyce zorlaştırıyor.
Gözlerim, yorgunluğunu içten içe yanarak duyuruyorken, mevsimin etkisiyle bedenim üşüyor.
Üşüyen bir tek bedenim mi? Kalben de üşüyorum.
Bu hâli kimse bilmese de ben biliyorum."


Bu kısımda bugünden o güne müdahale edip ısıtmak mümkün be güzelim, canım kendim...
Neden üşüttün kendini? Dolabı aç, kap; bir battaniyeyi bedenine sarıp sarmala, ısınıversin hemencecik bedenin.
Kalbe gelince: Kalbimi, sakın ha sakın, bir daha hiçbir sebeple üşütme!
Teslim et kalbini seni gönülden sevene.

Sabaha ve haftaya ışık olsun diye bir mum yakıyorum hemen.
Yanan mumun ışığını odağım yapıp Theta Healing yapmaya karar veriyorum.
Zihnimin sesini susturamıyorum bir türlü. Bedenim de kalbim de odaklanamıyor içinde bulunduğum duruma.

Mum ışığı, bu üşüme hâlini, aldığım derin nefesler ve zihnimde gezinen düşünceler susturamayınca, yine bildiğimi yapıp duaya başvurmuşum her zaman olduğu gibi.
Sayfaya yazdığım kelimeler de bunu tasdikliyor.

Sağdan soldan biriktirdiklerimle, aldığım eğitimlerden kaptıklarımla şöyle bir talepte bulunmuşum o vakitte:

> "Var olan her şeyin Yaratıcısından, evrensel enerjiden 7/24 — şimdi ve şu anda dediğim anda — beni, ailemi ve sevdiklerimi koruyup kolla."


Nokta atışı ve bütünleyici bir talepte bulunduğum için kutluyorum kendimi.
Neden bu denli korunup kollanmaya ihtiyaç duyuyor bu Avare Yolcu?
Bir güven problemi yatıyor demek ki altında.

Bana yol ve yöntem öğretenlere teşekkür etmeyi de unutmamam, vefalı bir yolcu olduğumu; arayışıma katkıda bulunanları göz ardı etmeyişimin şahidi olmuş kelimelerim.

Turuncu renkli minderin koluma verdiği desteğe ettiğim teşekkür ise apayrı bir güzellik.
Güven içinde olmak ve minnettarlık, ayrıca günün konusu duygular ve ayna üzerinde siyah beyaz fotoğrafta o günün hayali — bugünün temelleri atılmış olan evimiz — hepsi yazılmış sayfama.

Ayrıca, 27 Kasım 1999 yılında sonsuz yolculuğuna giden sevgili Ayhan kardeşimi anmışım.
Ölüm ve ayrılık, o gün olduğu kadar bugün de yoklamakta yüreğimi.

İçinde bulunduğum yerin farkındalığıyla, etrafımda bulunan her bir eşya ve barındırdığı anlamları düşmüşüm bir bir sayfama.

Annem ile babamın ellerinin birlikteliğine, iki nehrin yamacını mesken edinen bu şehir arka fon olarak konmuş.

> “Ben huzurum ve zihnim temiz olursa yol açıktır.”
cümlesini eklemişim eşyaların taşıdığı anlama ilave olarak.



Sisli puslu bir havada huzurlu olmayı, zihnimi temiz tutmakta aramışım demek ki.
Sabahın bu sayfasından bana akanlar: bir miktar huzur, bir miktar sarıp sarmalanmak isteyen ve bir miktar soğuktan sıcağa geçmek için kendisi ve çevresindekilerle bağ kurmaya çalışan “ Bir Avare Yolcu”.

Kelimeler aracılığıyla arayışımı buldum.
Yardımını esirgemeyen herkese minnettarlık ve şükran duymanın, içinde bulunduğum hâli kabule çalışmanın ifadesi oldum.
Bir Avare Yolcu olma yolunda, kelimelerle sabahı karşılamış, çıktığım gezintiden yüreğime düşen kelimelerle, her kelimesini bir bir dökemesem de, şu anki sayfama özetini çıkardığımı düşünüyorum kendi adıma.




O günkü son sayfama düştüklerimi o hâliyle bu vakitte de yazmayı tercih ediyorum:

“Sarılıp sarmalanmak huzur veriyor.”

“Yorganım ve beni sarıp sarmalayan, bana sıcaklık hissi veren her şey ve herkes için minnettarım.”

“Ben Yaratıcının bir parçasıyım.”

“Sevgi, sıcaklıkla var olur.”

“Her hâlimi kabul ediyorum.”



---

Bugün, o günkünden bir miktar daha kendimden katarak eklemelerim var. Eklediğim sözlerle sonlandırmak istiyorum sayfamı:

“Değişim ve dönüşüme kendimi açıyorum.”

“Almayı ve kabul etmeyi hak ediyorum.”

“Her koşulda ve her hâlde güvendeyim ve korunuyorum.”

“Sevginin yasası vardır; sevgisizliğin yok.”

“Sevmek ve sevilmek benim en doğal hakkım.”





04.04.2025
Günay AKBAYIN YİĞİT

Kendime ve Okura Not:
Sanatçının Yolu kitabı ile  bir çok insana sanat ve yaratıcılık yolunda  ışık olan Julia Cameron'a, Noktaya Yolculuk Akademi kurucusu  Canım ustam benim deyimimle Gül Kokulu Kadın Cemile GÜL AYGÜL'e,  okuma atölyesine emek verip yaratıcılık tohumunu eken sevgili Gaye'ye  ve  yolculuğumun dinleyicisi ve takipçisi  olan ve  Sanatçının Yolu kitabını  bana hediye ederek  bir kez daha  Sanatçının Yolu ile  buluşturan  sevgili Nihal'e teşekkürü borç bilirim. İyi ki varsınız.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİYAH BEYAZ BİR FOTOGRAF KARESİ

ÜSKÜDAR'A GİDERİKEN...

CEMRELER DÜŞMEDEN ÖNCE...